18 Nisan 2013 Perşembe

ÜZÜM ÇEKİRDEĞİNİN FAYDALARI

Üzüm çekirdeği damar yozlaşmasını önler ve damarlarınızı sağlamlaştırır. Hipertansiyon, kalp krizi ve felç olasılığını minimale indirir. Diabetli ve varisli kişilere son derece yararlıdır. Gözü maküler dejenerasyon ve kataraktan korur. Üzüm çekirdeği sürekli bilgisayarın başında olan kişilerin göz sağlığının korunmasında da önemlidir. Üzüm çekirdeği DNA hasarını azaltarak kanser oluşum riskini de minimale indirir.

Üzüm çekirdeği cildin bağdokusunda bulunan kollajeni sağlamlaştırır. Deriyi dinçleştirdiği için kozmetik sanayinde merhem olarak da kullanılır

Üzüm çekirdeği damarların kollajen dokusunu da sağlamlaştırdığı için damar sertliği ve damar sertliği ile ilgili çok sayıda hastalığı önler.

Üzüm çekirdeği histamin salgısını azaltarak alerjiyi önler. Üzüm çekirdeği iltihabi prostaglandinlerin sentezini azaltarak romatizmal hastalıklar, ağrı ve endometrioz gibi durumlarda yararlı olurlar. 

AYÇEKİRDEĞİNİN YARARLARI

Kolesterol miktarını düşürür.
Beden ve zihin yorgunluğunu giderir
Kalp ve sinir hastalıklarında fayda sağlar.
Cinsel gücü artırarak iktidarsızlığı önler.
Damar sertliğini giderir.
İdrar söktürür.

ZEYTİN ÇEKİRDEĞİNİN YARARLARI

Zeytin çekirdeğinin yutulması günümüz insanları arasında yeni duyulan bir şey olmasına rağmen eskilerin birçoğunun yaptığı bir uygulamadır. Yani olumlu etki ve tesirleri senelerdir hatta asırlardır bilinmektedir.
1985 li yıllarda başlayan araştırmalar bugüne kadar devam ettirilmektedir. Yaklaşık 25 sene süren neticede karşılaşılan hadiseler hayret vericidir. Bu neticelere bin kişi değil belki yüz binlerce insan tarafından karşılaşılmıştır demek daha doğrudur:

Midesinde yanma olan herkes zeytin çekirdeğini yuttuktan sonra rahatladığını ifade etmiştir.

Zeytin çekirdeğini yutan kimseler sindirim yolu rahatsızlıklarının bittiğini(kabızlık gibi) ifade etmişlerdir.

Zeytin çekirdeği yutan kişilerde basur problemiyle karşılaşılmamış, hatta basuru olup ta yutanlar iyileştiklerini ifade etmişlerdir.

Zeytin çekirdeğini senelerdir yuttuğunu bildiğimiz insanlarda kanser hadisesine nadiren rastlanılmıştır.

12 Nisan 2013 Cuma

ASPRİNLE SELÜLİTLERDEN KURTULUN




İşte aspirinle selülit giderme formulü:
-10 limonun suyu
-20 aspirin
-limonun suyu kadar susam yağı
Bütün bu malzemeleri cam bir şişe içerisinde iyice karıştırın.sorunlu bölgelere iyice sürün, biraz emdikden sonra yarım saat sorunlu bölgeleri çalıştıracak şekilde spor yapın ya da yürüyün. 2 hafta içinde farkı göreceksiniz. Hatta ilk hafta başlayacak değişim.

8 Nisan 2013 Pazartesi

DEPRESYON VE PANİK ATAKTA TEDAVİ ŞEKİLLERİ


Depresyon ve panik atak da kullanılan tedavi yöntemleri:
  1. İlaç
  2. Psikoterapi
  3. İlaç+psikoterapi
  4. Tamamlayıcı-destek-alternatif tedaviler
  5. Hayali-Uydurmaca-Kandırmaca tedaviler
Depresyon ve Panik atak da İlaç tedavisi: Gerek depresyon da gerekse panik atak da kullanılan ana ilaç ANTİDEPRESANDIR.Son yıllarda geliştirilen antidepresanlarla, başka hiçbir yardım almadan %70’ ler civarında iyileşme sağlanabilmektedir.İlaçlar  2-3 hafta sonra etkilerini gösterir.Düzelme ise 2 aydan önce olmayabilir. Sabırlı olmak gerekir.İlaç tedavisinin nasıl olması gerektiği hakkında detaylı bilgilerimiz sitemizde mevcuttur.
(Panik atak tedavisinde ilaç kullanım ilkeleri ve Depresyon tedavisinde ilaç kullanım ilkeleri) Bu makalelerde ilaçlar tanıtılmış, olası yan etkileri, etkileri,hangi doz ve sürede kullanılmaları , ne zaman ve nasıl kesilmeleri gerektiği  detaylı yazılmıştır. 
Depresyon ve Panik Atak da psikoterapi: Özellikle biyolojik nedeni az olan ve hafif düzeydeki vak’alar da psikoterapi çok etkilidir.İlaca gerek duyulmayabilir.Benim 20 yıllık meslek pratiğimde;orta ve ağır düzeydeki hastalıklarda kesinlikle ilaca gereksinim duyulduğu yönündedir.Buna rağmen istisnalar hep olagelmiştir.Bazı bireyler ilacı reddederek, uzun yıllar psikoterapiyle bu sorunlarını atlatma yolunu seçebilirler.Bazıları da kendisine bir süre koyar, örneğin 3 ay gibi… Derki,” 2 ayda psikoterapiyle hiç düzelmezsem o zaman ilaç kullanacağım…”Bize düşen tercihlere saygı duymaktır. Fakat doktorluk şunu da gerektirir: Tecrübenizle biliyorsunuz ki ,karşınızdaki insan %100 ilaç kullanmak durumunda.
Bu hallerde hastayı mutlaka ikna etmek, boşuna zaman kaybetmemek gerek.Günlük yaşamdaki,sorunlar, olaylar ve değişik ilişkilerden , kişilik özelliklerimizden kaynaklanan bazı depresyon ve panik ataklar; eğer kendimizle yüzleşmeye hazırsak, değişime niyetliysek psikoterapiyle geçebilir. 
Depresyon ve Panik Atak da İlaç+Psikoterapi tedavi şekli: Bu gün için en geçerli olan ve kabul edilen tedavi şeklidir.Hem başarılı sonuçlar vermekte hem de olası tekrarları önlemektedir. Bu tedavi şeklini ;terapi yapabilen bir psikiyatr yürütebilir. Eğer zamanı yok, ya da terapi yapmıyorsa, kendisinin önereceği ve eşgüdümle çalışacakları bir terapist olması lazım. 
Tamamlayıcı Destek-Alternatif tedaviler:   Bu tür tedaviler hiçbir zaman ana tedavinin yerine geçmez. Ana tedaviye ilave olarak uygulanabilir.
  • Hipnoz
  • Akupunktur
  • Eft
  • Tms
  • Bitkisel “ilaçlar”
  • Yoga-Meditasyon
  • Tasavuf-İbadet
  • Nlp
Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Bu tamamlayıcı uygulamaları,”uzman” birisinin yapması ve hiçbir zaman esas tedaviyi kesmemesidir.Tedaviyi yürüten hekimle işbirliği halinde olmalıdır. Her tamamlayıcı yöntem her kese uygun değildir.Bazen de çok gereksizdir… 
Hayali Uydurmaca_Kandırmaca “Tedaviler”: İnsanların çaresizliğinden nemalanan çok ahlaksızlar vardır.Gerek görsel medyada gerekse yazılı(basın,internet…)yoluyla  çok iddialı tedaviler duyarsınız. Örneğin tek seanslık bir hipnozla yada 5 seanslık bir eft ile, Kuantumlama ile,ya da “panikatak kolyesi” ile kesin tedavi diye…Bazende “kerametleri kendinden menkul” son dönemin gözde “Bitkicileri”, Sarı kantaronu her türlü stres bozukluklarında “mucizevi” bir şekilde lanse etmektedirler.  Bu insanların ortak özelliği şudur:-%95 i doktor-hekim değildir.- Ya ziraatcı,ya sosyal danışman,ya esnaf , ya fizikçi,felsefecidir… Bu kişiler tıbbı: insan anatomisi, kimyası, fizyolojisini, hastalıkların oluş mekanizmalarını, belirtilerin anlamlarını bilmezler. Son derece “cahil” insanlardır. “CAHİL CESUR OLUR” Özdeyişinde makes bulduğu gibi, çok iddialılar…
Aklı başında bir doktorun hiçbir zaman böyle iddialı ortaya çıktığını göremezsiniz. Bu insanlar ciddi paralar almakta ve hastaları istismar etmektedirler.Büro açıp; çatır çatır “doktorluk” yapmaktadırlar. Maalesef Tv lerin baş köşelerinde  reyting artırmak için oturmaktalar. Bir çok kanalda da,internet sitelerine reklam ve paralar vererek reklamlarını yaptırmaktalar. Vatandaş da zannediyor ki; “bu kişi konunun uzmanı olmazsa buralara çıkartmazlar” Halbuki, günümüzde medyanın “dini –imanı” para olmuş. Kim parayı bastırırsa, ne söylerse söylesin, yeter ki  RTÜK e takılmasın, vatandaş kandırılmış hiç önemli değil… Maalesef  Tabib odaları, sağlık bakanlığı bu uygulamalara ciddi müdahalelerde bulunmuyor.Onlar doktorlarla uğraşıyorlar… 
Hergün bu insanların “tezgahından geçen” ,”çarpılan”, sağlığı daha da bozulan insanlarla karşılaşıyoruz. Aman ne olur, bu tür  iddialı reklemlara kanmayın. Tıp da “Mucize, Keramet” yoktur. Allah hastalıkları yaratmış, fakat çarelerinide ,tıp vasıtasıyla bize sunmuştur. Her ilimde olduğu gibi, tıp ilmide Allahın ilminden kaynaklanmaktadır.Yanlış inanışlara, hurafalere, sahtekarlara kanmayın.
 

PANİK BOZUKLUK NEDİR


Panik bozukluk panik atağın üzerine kurulu bir rahatsızlıktır. Kişi panik atağı bir ve birden fazla deneyimler ve panik atak yaşayabileceğine dair yoğun bir korku duyar. Bir kez de panik atak yaşamış olsa, sürekli, aklında “acaba yine yaşarmıyım?” endişesi vardır.Bundan kurtulmak içinde kendi kendini rahatlatmak için ‘’ kaçınma’’ davranışları geliştirir.
Dışarı çıkarken yanında biri olsun ister, yanında ilaç, su gibi önlemler alır.
Panik atağı geçirebileceğini düşündüğü yerlerden uzaklaşır.
Kapalı, havasız, kalabalık, ortamlardan uzaklaşmaya başlar, kötü haber, sohbet dinlemek istemez.
Onu korkutabilecek, heyecanlandıracak, tüm panik atağı çağrıştıran bedensel hisleri durdurmaya yönelik,  her şeye karşı aşırı genelleme içerisine girer hayatını kısıtlamaya başlar. Bu sebeple farkında olmadan bağımlılıklar, bağımlılık oluşturabilecek yöntemler geliştirir.
Ve kendine güveni giderek azalmaya başlar.
Panik bozukluğun çeşitli tipleri vardır:

- Klasik panik, solunum ve kalp sistemine odaklanmış.

- Gastro- intestinal panikler, mide, barsak belirtilerine odaklanmış panik

- Yoruma, düşüncelere dayalı  Panik

- Düşüncelere dayalı olmayan Panik

- Nokturnal panik,  gece uykuda gelen ve kişiyi uyandıran panikler

-Eşik altı panik

Neticede; panik atak demek daha kolay ve pratik olduğundan ,panik bozukluk yaşayanlara da “panik atak” denmektedir.Bu gerek medyanın, gerek hastaların gerekse hekimlerin ittifakıyla oluşmuş bir durumdur.

PANİK ATAK NEDİR


Panik atak tek başına bir hastalık grubu değildir. Panik atak belirli rahatsızlıklarda görülen bir durumdur.

Panik atakta genelde neler görürüz:

Çarpıntı, kalp atışında hızlanma,
Kalp atımlarını hissetme,
Terleme,
Titreme,
Nefes açlığı, alamama, nefeste tıkanma, çeşitli sebeplerden boğuluyor gibi olma,
Göğüste ağırlık, ağrı, yanma, sıkışma, sıkıntı
Sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma,
Ruhun bedenden ayrılıyormuş hissi
Baş dönmesi,
Kontrol kaybı, hissi
Delirecekmiş gibi olma, saçma sapan şeyler yaparım korkusu,
Sanki ortamı çok farklı bir boyuttan, uzaklardan seyrediyormuş gibi hissi,
Uyuşmalar, karıncalanmalar,
Soğuk, sıcak basmaları, ürperti gibi…..durumlar yaşanır.

Panik atağı geçiren kimseler bu sayılan belirtilerin hepsini birden yaşamak zorunda değildir. Zaten birkaç tanesini yaşamak bile çok can sıkıcıdır. 4 ve daha fazlasının yaşanması panik atak geçiriyoruz anlamındadır.

5 Nisan 2013 Cuma

YABAN MERSİNİ FAYDALARI


  • Göz yorgunluğu, miyopluk, katarakt, karasu (Glokom), şeker hastalığından kaynaklanan görme bozuklukları (Diyabetik retinopati), gece körlüğü, gece görüşünü artırıcı, kamaşma, retinayı güçlendirici, kılcal damar çatlamalarını önleyici ve tavuk karası (retinitis pigmentosa) hastalığının ilerlemesini yavaşlatıcı
  • Kabızlık, bulantı, mide krampları, ülser önleyici
  • Kan şekerini düşürücü, iltihaplanma, kolajenin (collagen) stabilize edilmesi
  • Pıhtılaşmanın azaltılması, damar sertliği oluşumunun engellenmesi ve antioksidan etki
  • Varis, basur (hemoroid) 'e karşı iyileştirici.
  • Yeni keşfedilen bir özelliği de somon balığı, yumurta, yulaf, barbunya, bezelye ve ay çekirdeği ile beraber zekayı geliştiren 7 besinden biri olduğu yönünde
  •