28 Ekim 2011 Cuma
KUDRET NARI NASIL KULLANILIR
Olgunlaşmış meyveleri ezerek bal ile karıştırınız. Her sabah aç karnına bu karışımı en az bir buçuk ay tüketiniz.
Enginarın düzenli kullanımında kandaki şeker oranını da düşürdüğünü bilim adamlarınca kanıtlanmıştır.
ENGİNAR VE KARACİĞER
Enginar Karaciğer yağlanmasına iyi gelir. Aşırı alkol kullanan kişilerde görülen karaciğer yağlanması sorununa karşı doktorlar, enginar yaprağı suyunun kullanılmasını önermektedir.
ENGİNAR VE KALP HASTALIKLARI
Enginar kalp dostudur, kalbi besler ve kanı temizler, 1.5 yalık bir kullanım sonucu kolestrol düzeyiniz % 10-15 arasında düşer.
26 Ekim 2011 Çarşamba
EBEGÜMECİNİN FAYDALARI
Göğüsü yumuşatır ve öksürüğü keser. Ateş düşürücüdür. Nezle ve bronşite iyi gelir. Burun kanamasını keser; Burun tıkanıklığını giderir. Nefes darlığında faydalıdır. Mide ağrısına ve bulantısına karşı etkilidir. Dişeti hastalıklarında faydalıdır. Mide ve Bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur. Kabızlığı giderir. Ses kısıklığını, boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Cildi korur, yumuşatır ve nemlendirir. Gözaltı kırışıklıklarına ve şişliklerine iyi gelir.
24 Ekim 2011 Pazartesi
GÜNEŞ KREMLERİ HAKKINDA
Güneş kremleri hakkında anlatılan şeylere bir göz atalım isterseniz hangileri doğru, hangileri yanlış
Yanlış : Güneşlenmeye çıkar çıkmaz kreminizi sürerseniz koruma altında olursunuz
Doğru: Kremi güneşlenmeye başlamadan 30 dakika önce sürmeniz gerekir, çünkü kremin etkisini göstermeye başlaması 30 dakikayı bulur
Yanlış: Saçlarınız saç derinizi güneşten tamamen korur
Doğru: Saçlarınız derinizi tamamen koruyamaz, saçlarınızda güneşte yanabilir.
Yanlış: Yüksek koruma faktörlü bir krem sizi tüm gün korur.
Doğru: Tüm gün koruma gibi bir şey yoktur.
Yanlış: Havuza, denize veya duşa girdikten sonra su geçirmez ya da suya dayanıklı güneş kremini tekrar sürmeniz gerekmez.
Doğru: Suya dayanıklı veya su geçirmez terimleri sadece bunlara dayanıklı oldukarını belirtir. Tabii ki de kreminizi tekrar sürmeniz gerekmektedir.
Yanlış: Bronzlaşmışsanız ya da ten renginiz koyuysa, güneş kremi kullanmayabilirsiniz.
Doğru: Tüm cilt renklerinin korunmaya ihtiyacı vardır.
Yanlış: Altı aylıktan küçük bebeklere güneş kremi sürülmez.
Doğru: Her yaşta çocuğa güneş kremi sürülebilir.
YAŞLILIK LEKELER
Bu lekelerin rengini açmak ve görünümünü azaltmak için kullanılan kremlerin ana etken maddesi hidrokinon’dir. Aynı zamanda A vitamini içeren kremler, Kojic asit içeren kremler yaşlılık lekelerini gidermek için kullanılmaktadır.
Son alternatifiniz ise kimyasal peeling ve lazer tedavi yöntemleridir. Bu yöntemler genellikle etkili olmakla birlikte lekelerin tamamen kaybolacağı garanti değildir. Yaşlılık lekeleri için en çok kullanılan lazer cihazları Ruby, Alexandrite ve Nd:YAG’dır.
Yazının başında da söylediğimiz gibi yaşlılık lekeleriniz olsa bile daha fazla oluşmasını engellemek için kaliteli bir güneş koruma kremini yanınızdan ayırmamalısınız.
21 Ekim 2011 Cuma
NEZLE
Bu tip viral enfeksiyonlar burun ve boğaz mukozasının yerel direncini azaltabilir ve bakteriyal durumlara geçiş yapabilir. (örn: otitit, sinüzit, pnömani). Nezle çok kuru havalar veya allerjenler nedeniyle de oluşabilir.
BAŞ AĞRISI VE NEDENLERİ
Baş ağrısı ne demek dersek şu anlama gelirki; kaşlarımızdan boynumuzdaki kaslara kadar uzanan ve kafatası derisi içinde ilerleyen kasların spazmı şeklinde açıklayabiliriz.
BAŞ AĞRISININ NEDENLERİ :
Beyin atardamarının genişlemesi
Beyin duvarındaki basıncın artması.
Sinüzit rahatsızlığına bağlı olarak oluşabilir.
Görme bozuklukları.
Göz içi tansiyonu.
Diş iltihapları.
Migren, bölgesel baş ağrıları. Migren için bitkisel çözüm
Kansızlığa bağlı olarak gelişen baş ağrıları
Tümörlere (Posterior fossa tümörü) bağlı baş ağrıları.
Göz, kulak, burun, boğaz, ve boyun omuru hastalıklarından kaynaklanan ağrılar
Viral ve bakteriyel enfeksiyonlar sonrasında görülen baş ağrısı
Gerilim tipi baş ağrısı.
BAŞ AĞRISINA İYİ GELEN BİTKİLER :
*Bir adet limon kabukları soyulmadan halkalar şeklinde kesilip alına ve şakaklara konulur. Bu işlem kısa aralıklarla tekrarlanır.
*Bir litre suyun içine iki çorba kaşığı melek otu kökü ve yaprağı katılıp kaynatıldıktan sonra süzülerek günde üç çay bardağı içilir.
*Bir bardak kaynar suyun içine bir çay kaşığı çuha çiçeği katılıp demlenmesi için kısa bir süre bekledikten sonra süzülerek içilir. (Bu çay özellikle sinirsel baş ağrılarında faydalıdır)
*Bir bardak kaynar suyun içine bir tatlı kaşığı ısırgan otu katılıp demlenmesi için kısa bir süre bekledikten sonra süzülerek içilir.
*Bir litre suyun içine iki çorba kaşığı ayva çiçeği katılıp kaynatıldıktan sonra süzülerek günde üç öğün birer çay bardağı içilir.
*Bir litre suyun içine bir avuç mersin yaprağı katılıp kaynatıldıktan sonra süzülerek günde üç öğün birer çorba kaşığı içilir.
AYAK TERLEMESİ
Ayak terlemesini engellemek için yapmamız gerekenler şunlardır.
*Hergün aynı ayakkabıyı giymeyin.
*Sentetik ve vinlex materyallarden sakının. Nemi emebilecek kumaş veya deri ayakkabıları giyin.
*Gün içinde çoraplarınızı sık sık değiştirin.
*Derinizi kuru tutacak spreyler kullanın.
SELÜLİTTEN KORUNMAK İÇİN
Vücüdun korkulu rüyalarından biri olan selülitlerden korunmak için dikkat etmemiz gerekn bir kaç şey var bunlara dikkat edersek selülit diye bir sorunumuz olmaz. Bunlar neler mi ;
1 - Kilonuzu koruyun.
2 - Hareket edin, çok oturmayın
3- Ayrıca vitamin ve mineral alın.
4 - Vücudun fazla suyunu atması için beyaz ve kırmızı turp, maydanoz, kereviz, çilek ve pilav yiyin.
5 - Tuz, şeker, alkol, sigara, koyu çay, kahve, çikolata, kızartma ve undan uzak durun.
6 - Derinin kanla beslenmesini teşvik edin.
NASIR
Derinin bir kısmının ya da bir bölümünün baskı altında kalarak kalınlaşmasına denir. Nasırına göre biraz bakımla düzelebilen ya da ömür boyu sürekli bakım yapılması gereken nasırlar olabilir. nasırlar nerelerde olur derseniz parmak arasında, parmak üstünde, taban altında ya da topuklarda oluşabilir. Düzenli bakım yapılması şarttır
20 Ekim 2011 Perşembe
SAÇ DİPLERİNDEKİ KAŞINTILARA ÇÖZÜM
Bunlardan ilki
1 Adet yumurta sarısı,1 çorba kaşığı alkol (saf alkol),1 çorba kaşığı hint yağı ve 1 çay kaşığı tuzu karıştırıp saç diplerimize sürüyoruz ve 2 saat kadar bekletip duruluyoruz
Bir diğer yol ise 5 adet asprin dövülüp maden suyu ile karıştırılır ve saç diplerine sürülür 15 dakika bekledikten sonra durulanır.
SAÇ BEYAZLAMASI NASIL ÖNLENİR
Saçlarınızın beyazlamasını önlemek için ceviz kabuklarını iyice dövüp püre haline getirin. Sonra bir tutam ceviz yaprağını yarım litre suda kaynatın, 20 dakika kadar demlendirin. Sonra süzüp içine ezdiğiniz ceviz kabuklarından bir çorba kaşığı katın. Karışımı şaçlarınıza sürüp bir saat bekletin. Bunu haftada bir gün uygularsanız saç renginiz değişir, koyulaşır.
SAÇ DÖKÜLMESİNE ÇÖZÜMLER
Bayanların en büyük dertlerinden biri de bu saç dökülmeleri sayın okuyucular, bunun için bu konunun uzmanı olan Suna DUMANKAYA hanımefendiden neler yapabileceğimiz ile ilgili bir kaç tavsiye aldık. İşte yapılacaklar ;
* Soyulmuş yarım avokadoyu iyice ezin. İçine 2 adet bıldırcın yumurtası, bir çorba kaşığı susamyağı koyup karıştırın ve saç diplerinize sürün. Streç filmle sarıp iki saat bekletin. Ardından saç tipinize uygun bir şampuanla yıkayın. Bu kürü haftada bir tekrarlayın.
Bu iyi gelmezse aşağıdaki yazılanları deneyin.
*Saç diplerinizin masaja ihtiyacı olabilir. Her gün 3 dakika masaj uygulayın. Ayrıca bir de tarif vereceğim: Bir su bardağı suda 4 yaprak defne, birkaç yaprak aynısafa ve biberiyeyi 10 dakika kaynatın. Su yarıya indiğinde süzün ve suyuna bir kahve fincanı iyi zeytinyağı, bir çay kaşığı deniz tuzu katın. Karışımı saç diplerinize boya sürer gibi sürüp, uçlara doğru tarayın. Streç filmle sarıp 3 saat kadar bekletin. Bunu haftada bir uygulayın.
Bu da iyi gelmezse bir diğer çözüm
* Yarım kahve fincanı soya yağı, iki çorba kaşığı badem yağı, bir çay kaşığı deniz tuzu ve bir tatlı kaşığı elma sirkesini benmari usulü ısıtın. Karışımı saç diplerine boya sürer gibi sürün ve masaj yapın. Ardından streç filmle sarıp iki saat kadar bekletin.
• Saç derinize ve saçlarınıza hindistancevizi sütü veya aloe vera jeliyle masaj yapın. Bunu başınızda yarım saat kadar tuttuktan sonra, ılık suyla durulayın. Haftada 3 kez tekrarlayın.
• Saç derinize ve saçlarınıza bal ve yumurtanın sarısıyla masaj yapın. Başınızda yarım saat kadar tuttuktan sonra, durulayın.
• 2-3 hafta boyunca, her öğünde bir bardak suya bir çay kaşığı elma sirkesi karıştırarak için.
Saçlarınızı beslemek için elma sirkesi ve adaçayını karıştırarak, saçınızı bu karışımla durulayın.
• Sıcak zeytinyağı, bal ve 1 çay kaşığı toz halinde tarçını karıştırıp macun haline getirdikten sonra, banyodan önce 15 dakika boyunca uygulayın.
• Saçların azaldığı kısımları kızarana dek soğanla ovun, ardından da bal sürün.
• Eşit miktarda ılık keneotu ve badem yağını karıştırıp, haftada bir saç derinize masaj yapın.
• Misket limonu çekirdekleri ile kara biber tohumlarını bira suyun içinde eşit sayıda öğütün ve düzenli olarak saç deriniz üzerine uygulayın.
• 1 fincan hardal yağını 4 çorba kaşığı kına yaprağı ile kaynatın. Süzdükten sonra kalan sıvıyı bir şişeye doldurun ve saç derinize düzenli olarak19 Ekim 2011 Çarşamba
KUŞKONMAZ NEYE İYİ GELİR
Kuşkonmaz hazımsızlığa karşı etkilidir. Antitoksit maddeler içerir ve bu sebze böbreği toksinlerden arıtıyor ve besinlerin hazmedilmesini kolaylaştırıyor.
14 Ekim 2011 Cuma
UYKU BOZUKLUĞU
Uyku bozuklukları oldukça sık karşılaştığımız problemlerden biridir. Uyku saatleri kişilerin yaşantılarına göre değişir tabikide kimi erken yatar geç kalkar,kimi geç yatar erken kalkar,kimi erken yatar erken kalkar, kimileride geç yatar geç kalkar kısacası herkes de değişir uyku saatleri.
Gece uyku saatini belirleyen önemli faktörlerden biri de uyku öncesinde geçirilmiş uyanıklık süresidir.
Öğleden sonraki saatlerde özellikle yemek sonrası hissedilen uykululuk hali hemen hemen hepimizin yaşadığı bir deneyimdir.
Vücut ısısının kısmen düşmesi ile ilgili olarak yaşadığımız bu uykululuk hali özellikle sıcak iklim kuşaklarında öğleden sonra uykularının alışkanlık haline dönüşmesine sebep olmuştur.Öğleden sonra 1/2-1 saat uyuduğumuzda, bu durum gece uykusunun 1-2 saat kaymasına sebep olmakta,böylece gece uykusu da kısalmaktadır.
Uyku Bozukluklarının Türleri :
Dissomni
Parasomniler
Tıbbi ve psikiyatrik sebepli uyku bozuklukları
Diğerleri
Dissomni :
Dissomni terimi uykunun başlatılması ve sürdürülmesinde güçlük,aşırı uykululuk,uyku-uyanıklık periyodu bozukluklarını tanımlamaktadır.
Dissomni Sebepleri :
Psikofizyolojik ve psikiyatrik sebeplerle ortaya çıkan uyku bozuklukları:
Bu 2 sebeple sıklıkla insomnia hali ortaya çıkar.
- Psikofizyolojik olanlar daha sık görülmekte ve ikiye ayrılmaktadır :
a.Geçici insomnia evlilik ve iş hayatındaki zorluklara bağlı olarak ortaya çıkmakta,genellikle de 2-3 hafta süre sonrasında düzelmektedir.
b.Kalıcı olanları ise şiddetli anksiyete ile birlikte olmakta,negatif şartlanma ile uyuyamama bir davranış biçimine dönüşmektedir.
İnsomnia ( uyku bozukluğu ) birçok psikiyatrik hastalığın ana semptomu olarak da ortaya çıkar.
Örneğin;depresyonun kesin teşhis kriterlerinden biridir.Burada insomnia hali objektif kriterlerle ortaya konabilmektedir.Halbuki bazı psikiyatrik hastalıklarda objektif insomnia bulguları olmaksızın hasta uykusuzluktan yakınmaktadır.
Psikolojik ve psikiyatrik sebeplerle aşırı uykululuk hali de ortaya çıkabilirse de uykusuzluğa oranla çok seyrek görülmekte hatta bazı yazarlarca objektif verilerle kanıtlanamayacağı iddia edilmektedir.
Alkol ve ilaçlara bağlı uyku bozuklukları :
Çeşitli drogların insomnia veya gündüz uykululuk haline sebep oldukları bilinmektedir.Bunlar içinde en önemlisi gece uykusunu bozmaları nedeni ile üzerinde durulması gereken MSS stimülanları ve alkoldür.Özellikle bazı kişilerce alkol yanlış bir inançla uykusuzluğu tedavi amacıyla kullanılmaktadır.Bu maksatla alkol alındığında uyku latensi ( uykuya dalma süresi ) kısalmakta,ancak gece boyunca sık uyanıklıklarla uykunun kalitesi bozulmaktadır.Hipnotikler de benzer bir etki ile uykunun kalitesini bozmakta,ertesi gün etkileri devam ettiğinden sedasyona ( bitkinlik hali ) sebep olmaktadırlar.Uzun süre kullanım ile de bu droglara tolerans ( bağımlılık ) gelişmektedir.Bu nedenle insomnia tedavisinde hipnotiklerden yararlanmak istenildiğinde çabuk etkili yarılanma ömürleri kısa ( etki süreleri kısa ) olanlar tercih edilmeli ve uzun süreli kullanımdan kaçınılmalıdır.
Solunum ile ilgili uyku bozuklukları :
Solunum bozuklukları da hem " insomnia"ya hem de gündüz aşırı uykululuk haline sebep olurlar.Bu grubu oluşturan hastalıklar içinde en sık görüleni obstruktif uyku-apne sendromudur.Bu hastalarda uykuda yüzlerce defa tekrarlayan solunum bozuklukları sonucunda aşırı uykululuğa sebep olmaktadırlar.Sonuçta sağ kalp yetmezliği,pulmoner ve arteriyel hipertansiyon ortaya çıkmaktadır.Hastalık %90 şiddetli horlaması olan şişman,kısa boyunlu erkeklerde görülse de,özellikle menopoz sonrasında seyrek olarak kadınlarda da görülebilmektedir.
Periyodik bacak hareketleri ve huzursuz bacaklar sendromu:
Periyodik bacak hareketleri de hem "insomnia"ya hem de gündüz aşırı uykululuğa sebep olsalar da sıklıkla hastalar"insomnia"dan şikayet ederler.Uykuda solunum bozukluklarında olduğu gibi uyku sırasında ritmik olarak tekrarlayan sıçramalar uykunun derinleşmesini engellemekte ve dolayısı ile ruhsal dinlenmenin sağlandığı REM döneminin süresi azalmaktadır.
Huzursuz bacak sendromu uykuda periyodik hareketlerle birlikte görülebilmekte veya tek başına ortaya çıkabilmektedir.Bu sendromda hastalar yatağa yattıklarında bacaklarında tarif edemedikleri bir huzursuzluk hissetmekte,kalkıp dolaştıklarında rahatlamaktadırlar.Huzursuzluk hissi uykunun başlamasını geciktirmekte ve hastalar daha çok insomniadan şikayetle hekime gelmektedir.
Toksik ve çevresel sebepli uyku bozuklukları:
Bugüne kadar uyku bozukluğuna sebep olduğu ispatlanmış bazı- ağır ****ller dışında insomniye sebep olan toksik madde yoktur.
Çevresel nedenler ise uykusuzluğa sebep olan en önemli nedenlerin başında gelmektedir.Gürültü,ışık ve ısı en önemli nedenlerdir.Diyet de uykuyu etkileyen faktörlerdendir.Örneğin bazı sütler insomniaya sebep olmakta veya aşırı aşırı sıvı alımı veya gıda alımı gece içi uyanıklık sayısını artırarak uykusuzluğa sebep olabilmektedir.
Narkolepsi-katalepsi sendromu:
Genellikle genç yaşlarda görülür,tekrarlayan asıl şikayet gündüz kısa süreli ve sık uyku ataklarıdır.Hastalar bu kısa süreli uykulardan dinlenmiş olarak uyanırlar.Beraberinde katalepsi denen ve heyecanla ortaya çıkan ekstremite,baş ve boyundaki ani tonus kaybı hali ( baş,boyun,kollar veya bacaklarda ortaya çıkan ani güç kaybı .Örneğin başın aniden öne düşmesi ) olduğunda teşhis kesinleşir.Hastalığın 3.semptomu uykuya dalma sırasında ortaya çıkan ani,kısa süreli uyku paralizisi denen tonus kaybıdır.Dördüncü semptom ise yine uykuya dalarken ve uykudan uyanırken ortaya çıkan halüsinasyonlardır.
13 Ekim 2011 Perşembe
KARACİĞER YAĞLANMASINA KÜR
12 Ekim 2011 Çarşamba
MEYAN KÖKÜ NEYE İYİ GELİR
Balgam söktürücü, mukoza koruyucu, antiseptik, böbreküstü bezlerini etkileyici, kramp çözücü, müshil.
Kullanım alanları: Meyan kökü, iç salgı sistemini (endokrin sistem) etkileyebilen bitkiler sınıfına dahildir. Bitkinin içerdiği glikozitler, yapılarına göre, bedenin doğal steroit hormonlarına benzerlik gösterirler. İç salgı sistemi bölümünde bu maddenin işlevlerine değinmiştik. Meyan kökünün böbreküstü bezi problemlerine, örneğin Addison hastalığına(bir böbreküstü bezi yetmezliği) karşı görülen olumlu etkisi, onun bu konudaki etkinliğinin belirgin bir kanıtı olarak kabul edilir.
Meyan kökü ayrıca, tüm öksürüklere ve bronşiyal hastalıklara karşı da başarıyla kullanılabilir. Tıp tarafından mide ülseri tedavisinde kullanıldığı gibi, geleneksel tıpta da meyan kökü, mide mukoza iltihabına ve mide ülserine ve kabızlığa karşı kullanılır. Ayrıca, kramp çözücü etkisi de unutulmamalıdır.
Kullanım biçimleri: Bir çay kaşığı ince kıyılmış meyan kökü, bir bardak soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır, üstü kapalı olarak 10-15 dakika hafif ısıda kaynatılır ve süzülür. Yemeklerden sonra 1 bardak olmak üzere, günde 2-3 bardak taze demlenmiş çay içilir.
ADDİSON HASTALIĞI NEDİR
Olguların büyük bölümünde hastalık böbreküstü bezi kabuğunun her üç katmanına da yerleştiğinden böbreküstü bezi yetmezliği genel bir hormon eksikliği olarak ortaya çıkar.
Addison hastalığına meyan kökü iyi gelmektedir.
TİROİD VE KİLO İLİŞKİSİ
Tiroid hastalıkları ile kilo veya metabolizma arasında uzun zamandan beri bir ilişki olduğu bilinmektedir. Halkın birçoğunun birisi zayıfladığı zaman “herhalde zehirli guatrı vardır” veya şişmanladığı zaman “guatr çalışmıyor” dediğini biliyoruz. Hatta birçok hasta doktora gitmeden önce kilo alıp verişine bakarak kendi hastalığının tanısını koyabilmektedir. Tiroit bezi vücut metabolizmasını düzenleyen hormonları yani T3 ve T4’ü üretir. Metabolizma, muayyen bir zaman içinde vücudun tüketmiş olduğu oksijenin ölçülmesi ile tespit edilir. Ölçüm istirahat halinde yapılmışsa buna bazal metabolizma hızı (BMH) denir. Eskiden hastanın tiroit durumunu ölçmek için BMH testi kullanılmakta idi. BMH düşük olanlarda tiroit bezinin çalışmadığı (hipotiroidi, tenbel guatr), BMH yüksek olanlarda ise tiroidin çok çalıştığı (hiperitiroidi, zehirli guatr) görülmüştür. Ancak daha sonra yapılan çalışmalarda BMH’nin tiroit hastalıkları dışında birçok başka faktörlerden de etkilendiği görülmüş ve birçok hekim tiroit hastalıklarının değerlendirilmesinde bu testi kullanmamaya başlamıştır.
GİZLİ ŞEKER
Bizim bildiğimiz şekilde gizli seker tıp dilinde ise glukoz tolerans bozuklugu olarak bilinen hastalık şeker hastaliginin iki kati oranda gorulur. Bunun anlami her 4 kisiden birisinde gizli seker hastaligi oldugu anlamina gelmektedir. Her yil bu hastalarin % 4-9’unda asikar seker hastaligi gelismektedir. Gizli seker hastaligi olan hastalarin cogunda aclýk kan sekeri normal olabilir. Aclik kan sekeri bozuk veya hafif yüksek olanlarin (bozulmus aclik sekeri) cogunda gizli seker olmayabilirse de bu durum seker hastaligi icin bir risk olusturmaktadir.
Aclik kan seker bozuklugu erkeklerde kadinlara gore 1.5-3 kat daha fazla gorulmektedir. 50-70 yas arasinda bozuk aclik kan sekeri olan kisi sayisi artar ve daha onceki yaslara gore 7-8 kat daha fazla gorulur. Aclik kan sekerinin bozuk olmasi yani yuksek olmasi pankreasdaki beta hucrelerinin iyi calismadiginin bir gostergesidir.
Gizli şekeri olanlarda sık görülen bazı sorunlar var: Göbek-karın bölgesinden şişmanlama, iyi kolesterol HDL’de azalma, trigliserid düzeyinde yükselme, ürik asidin fazlalaşması ve hipertansiyon eğilimi bunların en önemlileri.
Eğer gizli şekere bu sorunlar da eşlik ediyorsa, koroner kalp hastalığı ve kalp krizine yakalanma ihtimali neredeyse açık diyabet oranına yaklaşabilir.
Gizli şeker ihtimali sizde de var mı? Açlık ve tokluk şekeri değerlendirmelerini –ve mümkünse insülin ölçümlerini- kimlerin yaptırması lazım? Ailesinde ve çok yakın akrabalarında şeker hastalığı bulunanlar, kilo fazlalığı veya şişmanlık sorunu yaşayanlar, özellikle bel çevresi genişliği ile birlikte (erkeklerde 102, kadınlarda 88 cm.yi geçenler) kilo alanlar, bel çevresi oranının kalça çevresine oranı 0,8’i geçenler ya da beden kitle indeksi 26’nın üzerinde olanlar, gebelik şekeri sorunu yaşayanlar ve mümkünse iyi kolesterolü az, trigliseridi yüksek bulunanlar, hipertansiyonlular ile gut hastalarının bu testleri yaptırmalarında fayda var.