20 Aralık 2011 Salı
EBEGÜMECİNİN FAYDALARI
Bu bitkilerin hepsi de yapraklarında, çiçeklerinde ve saplarında (bamyada olduğu gibi) bir sümüksel madde içerirler.
Küçük yapraklı bitkinin uzun saplarının ucundaki yapraklar yuvarlak ve çentiklidir.
Açık pembeden eflatun rengine kadar değişebilen renkte çiçek açarlar.
Bir de yuvarlak meyvesi vardır. Çiçekleri, yaprakları ve sapları, Haziran'dan Eylül'e kadar toplanabilir.
Bitki, kurutulduğunda özelliklerinin bir bölümünü yitireceği için, elden geldiğince taze kullanılması gerekir.
Ama kurutulmuş bitki yine de kullanılabilir.
Ebegümeci çayı özellikle mukoza iltihaplarında, gastrit, mesane iltihabı, mide ve bağırsak mukoza iltihabında ve ağız boşluğu
iltihabında olduğu kadar, mide ve bağırsak ülserinde de başarıyla kullanılabilir.
Ama bu son iki hastalık için, arpa ile karışık bir çorba hazırlamak gerekmektedir.
Önce arpa kaynatılır ve soğuduktan sonra bitki yaprakları eklenir.
Ayrıca, akciğer balgamlanmalarında, bronşiyal nezlede, öksürük ve aşırı ses kısıklığında özellikle önerilir.
Gırtlak ve bademcik iltihabı ve ağız kuruluğunda da başarıyla kullanılabilir.
Bitki, sümüksel özelliğinin yitirilmemesi için, geceden soğuk suya koyularak demlenmelidir.
Günlük kullanım için 2 veya 3 bardak ılıklaştırıp, gün boyunca yudumlanarak içilmelidir.
Nefes darlığına yol açan akciğer amfizemi bile ebegümeci çayı ile iyileştirilebilir. Bu durumda,günde en az
3 bardak çay içilmeli ve süzüldükten sonre geriye kalan yapraklar iyice ısıtılarak bronşların
ve akciğerin üstüne geceleyin kompres olarak uygulanmalıdır.
Oldukça ender görülen gözyaşı azlığı durumunda da, gözlere ebegümeci banyosu ve kompresi uygulandığında,
çok iyi sonuçlar alınabilir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder