
Olgunlaşmış meyveleri ezerek bal ile karıştırınız. Her sabah aç karnına bu karışımı en az bir buçuk ay tüketiniz.
Şifalı bitkiler,şifalı otlar
Bu lekelerin rengini açmak ve görünümünü azaltmak için kullanılan kremlerin ana etken maddesi hidrokinon’dir. Aynı zamanda A vitamini içeren kremler, Kojic asit içeren kremler yaşlılık lekelerini gidermek için kullanılmaktadır.
Son alternatifiniz ise kimyasal peeling ve lazer tedavi yöntemleridir. Bu yöntemler genellikle etkili olmakla birlikte lekelerin tamamen kaybolacağı garanti değildir. Yaşlılık lekeleri için en çok kullanılan lazer cihazları Ruby, Alexandrite ve Nd:YAG’dır.
Yazının başında da söylediğimiz gibi yaşlılık lekeleriniz olsa bile daha fazla oluşmasını engellemek için kaliteli bir güneş koruma kremini yanınızdan ayırmamalısınız.
Baş ağrısı ne demek dersek şu anlama gelirki; kaşlarımızdan boynumuzdaki kaslara kadar uzanan ve kafatası derisi içinde ilerleyen kasların spazmı şeklinde açıklayabiliriz.
BAŞ AĞRISININ NEDENLERİ :
Beyin atardamarının genişlemesi
Beyin duvarındaki basıncın artması.
Sinüzit rahatsızlığına bağlı olarak oluşabilir.
Görme bozuklukları.
Göz içi tansiyonu.
Diş iltihapları.
Migren, bölgesel baş ağrıları. Migren için bitkisel çözüm
Kansızlığa bağlı olarak gelişen baş ağrıları
Tümörlere (Posterior fossa tümörü) bağlı baş ağrıları.
Göz, kulak, burun, boğaz, ve boyun omuru hastalıklarından kaynaklanan ağrılar
Viral ve bakteriyel enfeksiyonlar sonrasında görülen baş ağrısı
Gerilim tipi baş ağrısı.
BAŞ AĞRISINA İYİ GELEN BİTKİLER :
*Bir adet limon kabukları soyulmadan halkalar şeklinde kesilip alına ve şakaklara konulur. Bu işlem kısa aralıklarla tekrarlanır.
*Bir litre suyun içine iki çorba kaşığı melek otu kökü ve yaprağı katılıp kaynatıldıktan sonra süzülerek günde üç çay bardağı içilir.
*Bir bardak kaynar suyun içine bir çay kaşığı çuha çiçeği katılıp demlenmesi için kısa bir süre bekledikten sonra süzülerek içilir. (Bu çay özellikle sinirsel baş ağrılarında faydalıdır)
*Bir bardak kaynar suyun içine bir tatlı kaşığı ısırgan otu katılıp demlenmesi için kısa bir süre bekledikten sonra süzülerek içilir.
*Bir litre suyun içine iki çorba kaşığı ayva çiçeği katılıp kaynatıldıktan sonra süzülerek günde üç öğün birer çay bardağı içilir.
*Bir litre suyun içine bir avuç mersin yaprağı katılıp kaynatıldıktan sonra süzülerek günde üç öğün birer çorba kaşığı içilir.
*Saç diplerinizin masaja ihtiyacı olabilir. Her gün 3 dakika masaj uygulayın. Ayrıca bir de tarif vereceğim: Bir su bardağı suda 4 yaprak defne, birkaç yaprak aynısafa ve biberiyeyi 10 dakika kaynatın. Su yarıya indiğinde süzün ve suyuna bir kahve fincanı iyi zeytinyağı, bir çay kaşığı deniz tuzu katın. Karışımı saç diplerinize boya sürer gibi sürüp, uçlara doğru tarayın. Streç filmle sarıp 3 saat kadar bekletin. Bunu haftada bir uygulayın.
Bu da iyi gelmezse bir diğer çözüm
* Yarım kahve fincanı soya yağı, iki çorba kaşığı badem yağı, bir çay kaşığı deniz tuzu ve bir tatlı kaşığı elma sirkesini benmari usulü ısıtın. Karışımı saç diplerine boya sürer gibi sürün ve masaj yapın. Ardından streç filmle sarıp iki saat kadar bekletin.
• Saç derinize ve saçlarınıza hindistancevizi sütü veya aloe vera jeliyle masaj yapın. Bunu başınızda yarım saat kadar tuttuktan sonra, ılık suyla durulayın. Haftada 3 kez tekrarlayın.
• Saç derinize ve saçlarınıza bal ve yumurtanın sarısıyla masaj yapın. Başınızda yarım saat kadar tuttuktan sonra, durulayın.
• 2-3 hafta boyunca, her öğünde bir bardak suya bir çay kaşığı elma sirkesi karıştırarak için.
Saçlarınızı beslemek için elma sirkesi ve adaçayını karıştırarak, saçınızı bu karışımla durulayın.
• Sıcak zeytinyağı, bal ve 1 çay kaşığı toz halinde tarçını karıştırıp macun haline getirdikten sonra, banyodan önce 15 dakika boyunca uygulayın.
• Saçların azaldığı kısımları kızarana dek soğanla ovun, ardından da bal sürün.
• Eşit miktarda ılık keneotu ve badem yağını karıştırıp, haftada bir saç derinize masaj yapın.
• Misket limonu çekirdekleri ile kara biber tohumlarını bira suyun içinde eşit sayıda öğütün ve düzenli olarak saç deriniz üzerine uygulayın.
• 1 fincan hardal yağını 4 çorba kaşığı kına yaprağı ile kaynatın. Süzdükten sonra kalan sıvıyı bir şişeye doldurun ve saç derinize düzenli olarak
Kullanım alanları: Meyan kökü, iç salgı sistemini (endokrin sistem) etkileyebilen bitkiler sınıfına dahildir. Bitkinin içerdiği glikozitler, yapılarına göre, bedenin doğal steroit hormonlarına benzerlik gösterirler. İç salgı sistemi bölümünde bu maddenin işlevlerine değinmiştik. Meyan kökünün böbreküstü bezi problemlerine, örneğin Addison hastalığına(bir böbreküstü bezi yetmezliği) karşı görülen olumlu etkisi, onun bu konudaki etkinliğinin belirgin bir kanıtı olarak kabul edilir.
Meyan kökü ayrıca, tüm öksürüklere ve bronşiyal hastalıklara karşı da başarıyla kullanılabilir. Tıp tarafından mide ülseri tedavisinde kullanıldığı gibi, geleneksel tıpta da meyan kökü, mide mukoza iltihabına ve mide ülserine ve kabızlığa karşı kullanılır. Ayrıca, kramp çözücü etkisi de unutulmamalıdır.
Kullanım biçimleri: Bir çay kaşığı ince kıyılmış meyan kökü, bir bardak soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır, üstü kapalı olarak 10-15 dakika hafif ısıda kaynatılır ve süzülür. Yemeklerden sonra 1 bardak olmak üzere, günde 2-3 bardak taze demlenmiş çay içilir.
Bizim bildiğimiz şekilde gizli seker tıp dilinde ise glukoz tolerans bozuklugu olarak bilinen hastalık şeker hastaliginin iki kati oranda gorulur. Bunun anlami her 4 kisiden birisinde gizli seker hastaligi oldugu anlamina gelmektedir. Her yil bu hastalarin % 4-9’unda asikar seker hastaligi gelismektedir. Gizli seker hastaligi olan hastalarin cogunda aclýk kan sekeri normal olabilir. Aclik kan sekeri bozuk veya hafif yüksek olanlarin (bozulmus aclik sekeri) cogunda gizli seker olmayabilirse de bu durum seker hastaligi icin bir risk olusturmaktadir.
Aclik kan seker bozuklugu erkeklerde kadinlara gore 1.5-3 kat daha fazla gorulmektedir. 50-70 yas arasinda bozuk aclik kan sekeri olan kisi sayisi artar ve daha onceki yaslara gore 7-8 kat daha fazla gorulur. Aclik kan sekerinin bozuk olmasi yani yuksek olmasi pankreasdaki beta hucrelerinin iyi calismadiginin bir gostergesidir.
Gizli şekeri olanlarda sık görülen bazı sorunlar var: Göbek-karın bölgesinden şişmanlama, iyi kolesterol HDL’de azalma, trigliserid düzeyinde yükselme, ürik asidin fazlalaşması ve hipertansiyon eğilimi bunların en önemlileri.
Eğer gizli şekere bu sorunlar da eşlik ediyorsa, koroner kalp hastalığı ve kalp krizine yakalanma ihtimali neredeyse açık diyabet oranına yaklaşabilir.
Gizli şeker ihtimali sizde de var mı? Açlık ve tokluk şekeri değerlendirmelerini –ve mümkünse insülin ölçümlerini- kimlerin yaptırması lazım? Ailesinde ve çok yakın akrabalarında şeker hastalığı bulunanlar, kilo fazlalığı veya şişmanlık sorunu yaşayanlar, özellikle bel çevresi genişliği ile birlikte (erkeklerde 102, kadınlarda 88 cm.yi geçenler) kilo alanlar, bel çevresi oranının kalça çevresine oranı 0,8’i geçenler ya da beden kitle indeksi 26’nın üzerinde olanlar, gebelik şekeri sorunu yaşayanlar ve mümkünse iyi kolesterolü az, trigliseridi yüksek bulunanlar, hipertansiyonlular ile gut hastalarının bu testleri yaptırmalarında fayda var.